Dindar ve kindar nesil tartışması hortladı… Yeni müfredata muhalefetten tepki… Çağ dışı eğitim manifestosu

Posted by

Milli Eğitim Bakanlığı’nca, tüm öğretim kademelerindeki zorunlu derslere ait “Türkiye Yüzyılı Maarif Model” kamuoyunun görüşüne sunuldu. Yeni müfredat, gelecek eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda kademeli şekilde uygulanmaya başlanması bekleniyor. Çalışmalarda, ülke bazlı yapılan karşılaştırmalarda, mevcut müfredatın muadillerinden 2 kata yakın bir düzeyde daha ağır olduğu belirlendiği belirtilirken, müfredatta yüzde 35’lik bir seyreltme yapıldı.

İNTEGRAL KALDIRILDI, İNKILAP TARİHİ ÜNİTE SAYISI 8’DEN 3’E DÜŞÜRÜLDÜ

Ortaöğretim matematik ders programında yer alan 12. sınıf integral konusu müfredattan çıkarıldı. 12. sınıf matematik programında limit ve türev konuları ise kapsamlı bir şekilde ele alınacak. Eğitimciler, matematik dersinde yapılan seyreltmenin, diğer sayısal derslerin anlaşılmasını güç hale getireceği görüşünde. 12. sınıf T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinin yeni taslağına göre; dersin konuları üç üniteyle sınırlandırıldı. 2018’de yayınlanan müfredatında ise sekiz ünite yer alıyordu. İnkılap dersinin 2018 ve 2024 müfredatlarında 72 saatlik ders süresi değişmezken, öğrenme çıktıları sayısı 33’ten 16’ya düşürüldü.

CHP’DEN TEPKİ: KİNDAR VE DİNDAR NESİL YETİŞTİRME HEDEFİNDEN VAZGEÇMEDİLER

Muhalefetten yeni müfredat değişikliğine tepki geldi. CHP Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı yeni müfredat taslağına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Özçağdaş, “Müfredat bu haliyle, Türkiye’nin geleceğine hizmet eden bir eğitim programı değil, dindar ve kindar nesiller yetiştirme hedefinden bir gün bile vazgeçmeyen Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının çağdışı eğitim manifestosudur” dedi. Açıklamada şunları söyledi:

“Uzun zamandır beklenen ve üzerinde çeşitli tartışmaların bulunduğu yeni eğitim-öğretim programı ‘TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ’ olarak ve iktidara yakın gruplar dışındaki paydaşlardan görüş alınmayarak bugün öğleden sonra kamuoyuna sunulmuştur. Tespit edilmesi gereken en temel husus şudur ki: Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli başlığı altında ülkemize dayatılan bu müfredat, STK kisvesi altında yutturmaya çalışılan tarikat ve cemaatlerin Türkiye hayali olabilir ama “Cumhuriyet sizden ‘fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür’ nesiller ister.” diyen Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çağdaş eğitim programı olarak kabul edilemez. Müfredat bu haliyle, Türkiye’nin geleceğine hizmet eden bir eğitim programı değil, dindar ve kindar nesiller yetiştirme hedefinden bir gün bile vazgeçmeyen Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının çağdışı eğitim manifestosudur. ‘TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ ÖĞRETİM PROGRAMLARI ORTAK METNİ’ hakkında yaptığımız inceleme neticesinde elde ettiğimiz ilk çıktıları siz değerli kamuoyuyla paylaşıyoruz.”

“TÜRKİYE’NİN İHTİYACI LAİK EĞİTİM SİSTEMİDİR”

“Yaklaşık 20 milyon öğrenci mevcudu ile neredeyse her aileden bir bireyin eğitim süreci içinde olduğu; toplumsal, kültürel, ekonomik ve çevresel çok sayıda çözülmesi gereken sorunları olan bir ülke için eğitim tam anlamıyla bir beka sorunudur. Türkiye’nin temel ihtiyacı, çocuklarının düşünen, sorgulayan, eleştiren, araştıran, çağdaş medeniyetler ile rekabet edebilen yurttaşlar olarak geleceğe güvenle hazırlandığı bilimsel, demokratik ve laik bir eğitim sistemidir.”

“GERİCİ NİTELİKTEDİR”

“İçerik, ‘Erdem-değer-eylem’ modeli ile programı hazırlayanların ideolojik tutumlarını sonuna kadar yansıtmaktadır. Eğitim programları, çocukların aileden, çevreden edindikleri değerler karşısında taraf olamaz. Programların benimsediği değerler; test edilmiş, geçerliliği ortaya konulmuş, çocukların yararına, tarafsız ve evrensel değerler olmak zorundadır. Oysa hazırlanan program ‘değer telkini’ üzerine oturtulmuştur. Bu açıdan hayli otoriter, despotik, gerici niteliktedir.”

PEKİ MÜFREDATTA TEMEL DEĞİŞİKLİKLER NELER

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından kamuoyunun görüşüne sunulan ve ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ adı verilen yeni müfredat taslağında, matematikte bir dizi değişiklik öngörülüyor. Ortaöğretim matematik ders programında yer alan 12. sınıf integral konusu müfredattan çıkarıldı. 12. sınıf matematik programında limit ve türev konuları ise kapsamlı bir şekilde ele alınacak. Olasılık konusu ilkokul 4. sınıftan itibaren işlenirken, fonksiyon ise 8. sınıfta gösterilmeye başlayacak. Uzmanlar, matematikte çıkarılan konuların fizik dersinin teorik olarak anlatılmasında ve anlaşılmasında problem yaratacağını belirtiyor. İntegralin çıkarılmasının ise diğer sayısal dersleri etkileyeceği ifade ediliyor.

İnkılap Tarihi dersinde ise 12. sınıflarda eskiden 8 olan ünite sayısının 3’e düşürülmesi eleştirilirken, önceki müfredatta sadece “Siyonizm sorunu” olarak ele alınan konulara ‘Filistin meselesi’nin eklenmesi dikkat çekti.

Yeni müfredatta alan becerilerine önem verildi. Matematikte 5, fende 13, sosyal bilimlerde 17 alan becerisi belirlendi. Türkçe’nin öğretimi ve öğrencilerin dil becerilerinin geliştirilmesi, eğitim sisteminde temel bir politika olarak yer aldı.

Öğrenciyi zihinsel, sosyal, duygusal, duyuşsal, fiziksel ve ahlaki açıdan bir bütün olarak gören “bütüncül eğitim yaklaşımı” modeli benimsendi.

İlk kez müfredata giren sistem okuryazarlığı ile öğrencilerin herhangi bir konuda öğrenme yöntemini kendinin belirlemesi ve kendi kendine öğrenebilmesi amaçlandı. Bunun hayata geçirilmesi için bilgi, dijital, finansal, görsel, kültür, vatandaşlık, veri, sürdürülebilirlik ve sanat okuryazarlığı olmak üzere 9 alt okuryazarlık türü belirlendi.

Okul temelli planlamada 10’uncu sınıf kariyer rehberliğine ayrıldı.

İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER

12. sınıf T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinin yeni taslağına göre; dersin konuları üç üniteyle sınırlandırıldı. Üniteler sırasıyla; ”Modern Türk Devleti’nin Doğuşu, Türk İnkılabı ve Atatürkçülük, 2. Dünya Savaşı’ndan Küreselleşme Sürecine Türkiye” oldu. İnkılap Tarihi dersinin 2018’de yayınlanan müfredatında ise sekiz ünite yer alıyordu. İnkılap dersinin 2018 ve 2024 müfredatlarında 72 saatlik ders süresi değişmezken, öğrenme çıktıları sayısı 33’ten 16’ya düşürüldü.

İnkılap dersinin 2018’deki müfredatında ”Pontus meselesi, Ermeni Sorunu / Tehciri, 1915 Olayları” olarak adlandırılan ifadeler yeni müfredat taslağında değiştirildi. Yeni müfredat taslağına göre, bu kavramların yerine “Asılsız Pontus iddiaları – Asılsız Ermeni iddiaları” ifadeleri kullanıldı.

Bir önceki müfredatta “1961 ve 1982 Anayasaları, yapıları ve insan haklarına yaklaşım tarzları bakımından karşılaştırılır” ifadesine yer verilirken yeni müfredat taslağında; “Öğrencilerden Kanun-ı Esasi ile 1921 ve 1924 anayasalarının benzer ve farklı yönlerini karşılaştırdıkları bir tablo hazırlamaları istenebilir” ifadesi yer aldı.

Yeni taslağa, Filistin meselesi eklendi. Önceki müfredatta sadece “Siyonizm sorunu” olarak ele alınan konu genişletilerek “Filistin Meselesi ve sömürgeciliğin şekil değiştirmesi hususları” olarak ele alındı.

Yeni müfredat taslağına; Türkiye’nin dış politikası ile ilgili “Türkiye’nin deniz jeopolitiği ve Mavi Vatan, asılsız Ermeni iddiaları ve ASALA terörü, Dağlık Karabağ Sorunu” konuları eklendi.

Yeni taslağa göre öğrencilerden “Şehit Diplomatlar Albümü’ oluşturmaları, Aliya İzzetbegoviç¸, Rauf Denktaş¸, Dr. Sadık Ahmet, Muhammed Ali Cinnah, İsa Yusuf Alptekin gibi şahsiyetlerden birinin hayatını ve eserlerini araştırıp biyografisini hazırlamaları ve sunmaları, Birleşmiş¸ Milletler’e Kıbrıs’taki Türklerin uğradıkları haksızlıkları ortaya koyan bir rapor hazırlamaları, PKK/PYD, DEAS¸ ve FETO¨ terör örgütlerinin Türkiye Cumhuriyeti’ne verdiği zararları açıklamaları” istenebilecek.

MATEMATİK ALANINDAKİ DEĞİŞİKLİKLER

Sadeleştirilen müfredatta matematik dersinde yer alan bazı değişiklikler şöyle:

İLKOKUL

Yeni öğretim programının öğrenme hedefleri, ilkokul öğrencilerinin geometrik düşünce düzeylerinin görsel düzeyde olmasından dolayı buna göre yapılandırıldı. Bu kapsamda gelişimsel süreç dikkate alınarak parça-bütün ilişkisi ön plana çıkarıldı ve öğrencilere farklı nesne modelleri ile nesnelerin geometrisinin kavratılması amaçlandı.

Öğretme öğrenme süreci daha somut bir yapıda ilerletildi ve öğrencilerin algılayabildikleri geometrik cisimlerden yola çıkılarak şekillerin anlamlandırılması hedeflendi.

Programda, içerik çerçevesinde yapılan sadeleştirmeler kapsamında, ilkokul 1. sınıfta öğrencilerin birinci sınıfta güçlük yaşamaları nedeniyle “kesirler, zaman, sıvı ölçme, standart ölçme araçları ile işlem süreçleri, takvim okuma” konuları 1. sınıftan kaldırılarak ikinci sınıftan itibaren verilmeye başlandı.

İlkokul 3. sınıfta Romen rakamları öğrenme hedefi olarak verilmedi, zaman ölçme ile ilgili olarak öğretme-öğrenme uygulamalarına yansıtıldı. Sütun grafiği 5. sınıfa aktarıldı, alan ölçme tamamen ilkokuldan kaldırıldı. 4. sınıftaki ışın doğru parçası düzlem konuları 5. sınıfa aktarıldı. İlkokul 1. sınıflara, şipşak (nokta sayılama) sayma, şekil örüntüleri, kodlama ve algoritma aktiviteleri eklendi. İlkokul 3. sınıflara algoritma eklendi. İlkokul 4. sınıflara, denk kesir ve günlük yaşamda karşılaşılan olasılık durumları eklendi.

ORTAOKUL

Programda işlemsel yönüyle öğrencileri zorlayıcı içerikler ortaöğretime taşındı, disiplinler arası ilişkileri destekleyecek içerik ve yaklaşımlar ön planda tutuldu.

Örneğin, köklü ifadelerle işlemler ortaöğretime taşındı fakat köklü ifadeler bağlamında gerçek sayılar kümesinin anlamlandırılmasına ortaokulda önem verildi. Lisede büyük öneme sahip olan fonksiyon kavramına doğru ve doğrusal oran kavramlarının bir devamı niteliğinde 8. sınıftan itibaren yer verilmeye başlandı.

Veri biliminin ve veri ile çalışma becerisinin gerçek yaşamda, bilim ve teknolojide artan öneminden ötürü, istatistik ve olasılık konularına daha fazla ağırlık verildi.

Dijital çağın gereksinimleri doğrultusunda, öğrencilerin algoritmik düşünme becerilerini geliştirmek amacıyla matematiksel içeriklerle ilişkili algoritma konusu da programa eklendi.

LİSE

Öğrenciler için işlemsel yükü fazla olan, anlamlı öğrenmelere hizmet etmeyen ve programın genel amaçları doğrultusunda ortaöğretim düzeyinde ihtiyaç duyulmayan içerikler gözden geçirildi, bazıları çıkarılarak yerine yenileri eklendi. Bu bağlamda, matematik ve algoritma-bilişim ilişkisi ilk defa bu programda, matematik öğrenme ve öğretme süreçlerine hizmet edecek şekilde kurgulandı.

İstatistik konuları “veri ile çalışma ve veriye dayalı karar verme becerisi” bağlamında yeniden ele alındı ve programdaki yeri önemli oranda artırıldı.

Sayılar, cebir ve fonksiyonlarla ilgili konular, fonksiyonlar merkeze alınarak yeniden tasarlandı. Disiplinler arası bağlamda fonksiyonların değişimleri inceleme ve problem çözme aracı olma boyutları ön planda tutuldu.

Soyut, sembolik ve işlem odaklı bir şekilde ele alınan kümeler ve mantık konuları diğer konulara entegre edilerek yeniden yapılandırıldı.

Geometride araç ve teknoloji kullanımı öne çıkarıldı, muhakeme ve problem çözme temelli dinamik bir geometri öğretimi hedeflendi.

Mevcut haliyle bir hesaplama aracından öteye geçmeyen oldukça sınırlı ve işlem odaklı şekilde sunulan integral kavramına yer verilmedi, değişimin matematiğinin temel araçları olarak limit ve türev konuları daha kapsamlı şekilde ele alındı. Türevle ilgili yorum ve çıkarımlara problem çözme odaklı bir yaklaşımla yer verildi.

İntegral kavramının programlardaki yeri süregelen revizyon çalışmaları ile önemli oranda daraltılmıştı ve mevcut haliyle anlamlı bir öğrenme gerçekleşmediği ve diğer ortaöğretim derslerinde de integral kavramının kullanılmadığı görüldü. Lisede, halihazırda oldukça sınırlı ve işlem odaklı şekilde sunulan integral kavramına yer verilmedi, limit ve türev kavramları daha kapsamlı şekilde ele alındı.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir